karşı koyan

karşı koyan
adj. resistant, counteractive, deprecating
* * *
oppugnant

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • aman dedirtmek (veya amana getirmek) — karşı koyan birini boyun eğmek zorunda bırakmak, zor durumda bırakmak Galiba bu sene soğuk aman dedirtecek. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muarız — sf., esk., Ar. muˁāriż Karşı koyan, karşı çıkan Dışarı çıktığında kulağında kalmış rivayetleri ileri sürerek muarızlarını iknaya çalıştı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • turuşgan — daima karşı koyan I, 182, 518; I I, 95 turu şmak ayaga kalkışmak, duru;mak, karşı durmak, I, 20; I I, 95 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • direnişçi — is. Karşı koyan, dayanan kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gerilim — is. 1) Gerginlik, tansiyon Çayların dağılışı, gerilime bir çeşit ara verir gibi oldu. H. Taner 2) db. Konuşmada bir sesin ortaya çıkması için ses kirişlerinin gerginleşmesi, tansiyon 3) fiz. İki ucundan ters yanlara çekilen bir telin her… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • güçlük — is., ğü 1) Güç olan bir şeyin niteliği, zorluk 2) Ağır ve yorucu emek, zahmet, meşakkat Bir kere güçlük, ev bulmak ve eşya taşımak derdiyle başlar. B. Felek 3) Engel, pürüz Güçlüklere bir başına da olsa karşı koyan insan, kuvvetli insan olmalı. O …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mayabozan — is. Bir mayanın etkisine karşı koyan, protein yapısında madde …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mukavim — sf., esk., Ar. muḳāvim 1) Dayanıklı, güçlü, dirençli 2) mec. Karşı koyan, başkaldıran …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yok olmak — ortadan kalkmak, kaybolmak, varlığı sona ermek İttihat ve Terakki nin yok olduğu bir günde ben İttihatçı yım diyen bu adam, onun var olduğu günlerde, kötülüklerine bütün gücü ile karşı koyan adamdı. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mukavim — (A.) [ موﺎﻘﻡ ] karşı koyan, direnen, dirençli …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • MÜCAHİD — Cihad eden. Çalışan. Din için çalışan. Düşmanlara karşı koyan. Çarpışan. * Fık: Allah (C.C.) yolunda gönüllü olarak cihada iştirak etmek istediği halde nefakadan, silâh ve saireden mahrum olan gazi demektir. Âyet meâli: Bizim uğrumuzda mücahede… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”